Saçma
En son ne zaman pikniğe gittiğimi hatırlamıyorum. "Piknik" kelimesini de sevmiyorum nedense. Japonya'da Morinaga'nın "Piknik" marka içecekleri var, üzerinde aynı böyle yazıyor. Ama Türkiye'yle bir alakası yok. "Picnic" yerine "Piknik" yazınca insan öyle düşünüyor. Saçma değil mi? Markette her görüşümde "neden!" diyorum kendime. Her neyse, sevmesem de, piknik diyordum. Ateş yakmayı özledim. Çocukken yanan ateşe uzun bir sopa iliştirip, alev alınca alıp sallardık. Semaveri ben yakardım. Yakarken alevlere üflemekten is kokardı üstüm başım. Değerdi tabi. Ne zamandır semaver çayı da içmedim. Bazen, ilk fırsatta bir semaver yapalım diyorum; sonra, boşver hafızamdaki tadı güzel, öyle kalsın diyorum. Geçenlerde çocukken izlediğimiz Pokemon'un birkaç bölümünü izleme hatasını yaptım ve Pokemon'la ilgili bütün güzel anılarımı mahvettim, ben bu basit çizgi film için mi deli oluyormuşum... Abartmamak lazım tabi, her şeyi anılarda...